Öğünler
arasında geçen süre ile kilo alma arasındaki bağlantı
Amerika
Salk-Enstitüsünün şişmanlık konusunda yapmış olduğu bir
araştırma, vücut ağırlığındaki artışın sadece yüksek kalorili ve
yüksek yağ oranlı yiyeceklerden kaynaklanmadığını, aksine öğünler
arasındaki geçen sürenin çok daha önemli olduğunu ortaya çıkardı.
Bu araştırma, sekiz saatte bir yenilen yemeğin, şişmanlama
riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya çıkardı. (En azından farelerde
böyle)
Metot:
- Bu araştırma için iki gruba ayrılan farelerin tamamı aynı cinsiyet, aynı yaş ve aynı genetik yapıya sahip olan farelerden seçiliyor.
- İki gruba da 100 gün boyunca yağ oranı % 60 olan yüksek kalorili besinler veriliyor. (Bu durum biz insanlarda her öğünde cips ve dondurma yemek anlamına geliyor.)
- Üçüncü bir gruba yani kontrol grubuna yağ oranı %13 olan standart yiyecek veriliyor
- Grup : Akşamları sekiz saat ara ile iki öğün yemek veriliyor ve gündüz 16 saat yemek verilmiyor. Not : Bu gruba öğünlerin özellikle akşam ve gece saatlerinde verilmesinin sebebi, geceleyin metabolizmanın daha yavaş calışması ve buna bagli olarak kilo alımının daha kolay olması.
- Grup : Belirli bir öğün saati yok. Fareler 24 saat boyunca istedikleri her zaman yemek yiyebiliyorlar
Sonuç:
100.
günün sonunda;
- Gruptaki farelerin vücut ağırlığında pek bir değişiklik olmuyor. Kolesterol, şeker, karaciğer değerleri, kontrol grubundaki fareler gibi normal çıkıyor.
- Gruptaki farelerin ağırlıklarının 2/3 oranında arttığı*, şeker, kolesterol, karaciğer değerlerinin yükseldiği, ve motorik hareketlerin azaldığı gözleniyor.
*insanlarda
ağırlığın 2/3 oranında artması demek, 60 kg ağırlığındaki bir kişinin üç ay
içerisinde 100 kg olması anlamına geliyor.
Sebep
8 saatte bir yenilen yemeğin, metabolizmayı
depolama modundan çıkarıp, enerjiyi kullanım moduna soktuğu tahmin ediliyor.
Buna bağlı olarak karaciğer enzimlerini aktif hale getirerek metabolizmanın
düzenli çalışmasını sağladığı, yağ yakımını hızlandırdığı, DNA tamir
mekanizmasını düzenli çalıştırdığı düşünülüyor.
Farelerde elde edilen sonucun insanlarda
da aynı olması bekleniyor.
Elde edilen bu sonuçlardan sonra, 50 yıldan
beri kabul edilen “Az ama sık aralıklarla yemek yeme “ teorisi yeniden gözden
geçirilecek gibi gözüküyor.
Mehmet Saltürk
+++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Time-Restricted Feeding without Reducing Caloric Intake Prevents Metabolic Diseases in Mice Fed a High-Fat Diet
Cell Metabolism, 17 May 2012 10.1016/j.cmet.2012.04.019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder