Yumurta döllendikten sonra embriyonal
fazlar başlar. Bu fazlarda hücreler belirli aralıklarla bölünür ve her bölünmede
hücre sayısı iki kat artar. Belirli bir evreden sonra hücreler görevlerine göre
ihtisaslaşarak dokuları, dokularda organları oluşturur.
Bir canlının hayatındaki hiçbir dönem,
embriyonal dönemdeki kadar büyük değişikliklere sahne olmaz.
Bu dönemde embriyo, kelimenin tam
analamı ile mikrokozmik bir deprem yaşar. Bu dönemin bir
evresinde, ilerde kalp, karaciğer ve dalağı oluşturacak olan
hücreler Baş-Kuyruk ekseninde sağ tarafa kayar.
Bölünmenin ilerleyen başka bir
safhasında, vücudun Sağ-Sol Asimetrisinden sorumlu olan “Serotonin”
ve “Wnt” hormonu devreye girer. Bu iki hormon hücre yüzeyinde, embriyo
sıvısında küçük dalgalanmalar yapacak olan bir kamçının çıkmasını sağlar. Bu
küçük kamçı, tıpkı bir pervane gibi dönerek embriyo sıvısında dalgalar
oluşturur. Bu dalgalar ilerde kalp ve dalak olacak olan hücrelerin sol tarafa
kaymasına sebeb olur.
Böylece mutluluk hormonu
olarak bilinen serotonin hormonu kalbin solda atmasına
sebep olur. Eğer bu iki hormon doğru çalışmazsa, organlar doğru yerde
konumlanamaz ve büyük bir ihtimal embriyo daha doğmadan kanser olarak ölür.
Sonuç:
Tanınmış Alman sosyal demokrat politikacı Oskar
Lafontaine´nin kitabı „Das Herz schlägt links“ gibi embriyoda
“KALP HER ZAMAN SOLDAN ATAR” diyor.:) :) :)
Mehmet Saltürk
+++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++
Kaynak:
Serotonin Signaling Is Required for Wnt-Dependent GRP Specification and Leftward Flow in Xenopus
Current Biology, Volume 22, Issue 1, 33-39, 15 December 2011 10.1016/j.cub.2011.11.027
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder