Açlık hakkında kısa bilgi
Açlık ve tokluk toplumda farklı bakış açılarına göre değerlendirilen fiziksel, sosyal, ekonomik, politik, tarihsel, psikolojik, biyolojik bir fenomendir.
Biyolojik olarak açlık, vücudun depolamış olduğu enerjiyi tüketmesi ile ortaya çıkan enerji arzusudur. Başka bir ifade ile beyin tarafından vücuda verilen biyolojik bir uyarıdır. Açlık çoğu zaman midede hissedilmesine rağmen, konsantrasyon eksikliği, baş ağrısı veya mide bulantısı gibi belirtilerle de kendini hissettirir.
Açlık, beyinde ortaya çıkan kompleks biyokimyasal süreçtir
Açlık ve tokluk karmaşık biyokimyasal bir süreç olup bu süreçte halâ aydınlatılamamış birçok nokta bulunmaktadır.
Konuyla ilgilisi olduğu için açlık ve tokluk konusunda bilinenlerden bazılarını kısaca özetlemekte fayda var.
- Açlık ve tokluk duygusu mide, bağırsaklar ve karaciğerden beyne giden sinyaller ile oluşuyor.
- Açlıkla ilgili tüm mesajlar örneğin açlık-tokluk hissi, enerji rezervi ve enerji düzenlemesi beynin hipotalamus bölgesinden yönetiliyor.
- Gıda alımından hemen sonra karaciğerde glikoz ve glikojen parçalanır, yağ ve protein metabolizması devreye girer, karaciğer, mide ve bağırsaklarda bulunan çeşitli reseptörlere neurotransmitter ulaşarak otonom sinir sistemi üzerinden hipotalamusa „Doydum“ sinyali gönderilir.
- Ghrelin (indükleyici büyüme hormonu Release), amilin, leptin, peptide YY , glucagon-like peptid 1 ve insülin açlık ve toklukta önemli rol oynayan hormonlardır.
Açlık hissini bastıran kimyasal madde: Propionate
Pizza, patates, kek, hamburger gibi gıdalar lezzetli olmasına karşın kalori bakımından da oldukça zengin gıdalardır. Açlığın şiddeti arttığı ve yeme atağının başladığı zamanlarda sağlıklı yemekler yiyerek açlığımızı gidermek yerine kalorisi zengin, yağlı ve tatlı yiyeceklerle yöneliriz ki, bu da kaçınılmaz olarak kilo sorununu beraberinde getirir.
Şimdi İngiliz araştırmacılar şiddetli açlık anında kontrolsüz yemeyi önleyen yani iştahı frenleyen İnulin-Propionate Ester adında bir kimyasal geliştirdi.
Propionate nedir, vücutta nasıl bir görevi vardır?
Daha önce yapılan araştırmalardan edindiğimiz bilgiler ışığında propionate'ın vücutta nerede ve hangi şartlarda üretildiğini ve vucutta ne gibi görevi olduğunu oldukça ayrıntılı olarak biliyoruz. Daha önce yapılan bu araştırmalardan ortaya çıkan sonuçları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
Meyve sebze, tahıl ve baklagiller gibi lifli yiyecekler bağırsaklardaki mikroorganizmalar tarafından fermantasyona uğratılarak kısa zincirli yağ asitlerine dönüştürülürler. Propionate da bu bozunma ürünlerinden biridir. Propionate'nın vücutta artması Peptide YY (PYY) ve Glucagon-like Peptid 1 (GLP-1) hormonlarının üretimini teşvik eder ki, bu da beyne tokluk hissinin gitmesi dolayısıyla iştahın bastırılarak yemenin sonlandırılmasına sebep olur. Bu bakımdan lifli gıdalarla beslenmek bağırsaklarda Propionate miktarının artmasına ve buna bağlı olarakta iştahın bastırılmasına sebep olur. [1] [2]
Bir iştah bastırıcı olarak Propionat
Propionate'nin iştah bastırıcı özelliği keşfedildikten sonra, propionate konusunda yapılan çalışmalar hız kazandı. Imperial College London dan Claire Byrne liderliğindeki araştırma grubu da bu maddeyi incelemeye alan gruplardan biri.
Claire Byrne ve ekibi bu amaçla kimyada Esterleşme Tepkimesi olarak adlandırılan yöntemle lifler sınıfından doğal bir polisakkarit olan İnulin'i Propionate'a bağlayarak İnulin-Propionate Esteri elde ettiler. Ve daha sonra bu esterden 10 gram alarak Milkshake içine karıştırdılar ve bu karışımı 20 kişiden oluşan denek grubunun bir kısmına içmeleri için verdiler. Denek grubunun diğer kısmına ise (bu grup kontrol grubu) içerisinde sadece İnulin olan ama Propionate içermeyen içecek verdiler.
Not: Burada İnulin-Propionate Ester yapmadaki amaç deneklere bir seferde hacim olarak küçük, içerik olarak zenginleştirilmiş Propionate vererek beyindeki değişimi tespit etmek. 10 gramlık zenginleştirilmiş Propionate, 60 gramlık lifli gıda yemeye eşdeğer.
Beynin ödüllendirme merkezinde neler oluyor
Verilen Milkshake'ler içildikten sonra iki grupta bulunan deneklerin beyinlerinde ne gibi değişiklerin orduğunu tespit etmek amacıyla Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) tekniği ile beyin tomografisi çekildi. Beyin tomografisi çekilirken deneklerin iştah durumlarını tetiklemek amacı ile çikolata, kek pizza gibi kalori bakımından zengin gıdaların fotoğrafları gösterildi.
Sonuçlar gerçekten beklenildiği gibi çıktı. Propionate bakımından zenginleştirilmiş içecek verilen deneklerin beyninin ödüllendirme merkezinde, saf İnulin verilen verilen deneklerininkine göre düşük aktivite ölçüldü. Başka bir ifade ile İnulin-Propionate Ester verilen denekler yiyeceklere daha az ilgi gösterdiler.
Deneyin ikinci basamağında deneklere bir tabak spagetti verildi ve İnulin-Propionate Ester verilen grup tabaklarına konulan spagettinin yaklaşık %10'nu yiyemediler.
Propionate takviyeli gıdalar obezite sorununu çözemede yardımcı olabilir
Bu araştırma, Propionate'nın açık bir şekilde iştah bastırıcı etkisinin olduğunu ve aşırı yemek yeme isteğininin önüne geçtiğini gösteriyor. Gelecekte Propionate takviyeli yiyecekler üretilerek obezite gibi önemli bir sağlık sorunun önüne geçmede yardımcı bir faktör olarak kullanilabilir.
Konuyla ilgili açıklama yapan Claire Byrne, "Günlük 60 gram lifli gıda yiyerek bağırsakların 10 gram Propionate üretmesi sağlanabilir, bu da iştahın frenlenmesı için yeterlidir" dedi. [3]
Lifli yiyeceklerden bazılarının listesi
Avokado, Greyfurt, İncir, Kayısı, Şeftali, Kivi, Portakal, Kuru fasülye, Mercimek, Nohut, Kuru Barbunya, Tam Buğday Ekmeği, Börülce, Bulgur, Makarna, Ispanak, Bezelye, Ay çiçeği, Badem Fındık, Fıstık, Kuru üzüm.....
Kaynaklar
- http://gut.bmj.com/content/early/2014/11/17/gutjnl-2014-307913
- http://www.nature.com/ncomms/2014/140429/ncomms4611/full/ncomms4611.html
- http://ajcn.nutrition.org/content/104/1/5
Mehmet Saltürk
++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltuerk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++
Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.