28 Oca 2014

Erkek ile kadın arasındaki fiziksel mesafeyi oksitosin hormonu belirliyor


Oksitosin* hormonu(veya bağlanma hormonu) insanların birbirine bağlanmasında etkili rol oynayan bir hormondur.
Oksitosin hormonu korku ve stresi azaltarak diğer insanlarla ilişki kurmayı kolaylaştıran bir hormondurBu hormon aynı zamanda bebek emziren kadınlarda oldukça fazla salgılanarak anne ile çocuk arasında yakınlaşmayı sağlar. Eşe bağlılık hormonu da denen bu hormon, aşık olunduğunda, karşı cins ile göz temasında ve orgazm sırasında oldukça fazla salgılanır.
Almanya Ruhr Üniversitesi ile Çin Chengdu üniversitesi'nin ortaklaşa yapmış olduğu ilginç bir araştırma, oksitosin hormonunun erkekleri flört esnasında ilgi duyduğu kadına fiziksel olarak daha yaklaştırdığını gösteriyor.
Metot:
Toplam 57 yetişkin erkekten oluşan denek grubu kendi arasında iki gruba ayrılıyor.
  • Birinci gruptaki erkeklerin burnuna oksitosin hormonu içeren sprey sıkılıyor.
  • İkinci gruptaki erkeklerin burnuna ise oksitosin hormonu olmayan plasebo** sprey sıkılıyor.

fig2
Erkekler daha sonra bayanlar ile flört yapmalarına olanak sağlanacak bir ortama gönderiliyor ve oradaki hareketleri kayıt altına alınıyor.
(Araştırmaya katılan erkeklere araştırmanın konusu ve burunlarına sıkılan sprey konusunda hiçbir bilgi verilmiyor.)
Sonuç:
Burnuna Oksitosin hormonu sıkılan erkeklerin yeni tanıştıkları partnere 15 cm gibi oldukça yakın sayılabilecek bir mesafeye kadar yaklaştığı gözlenirken, plasebo sıkılan erkeklerin bu mesafeyi yaklaşık 60 cm civarında tutmayı tercih ettiği gözlendi.
Not: Yazılmamış sosyolojik bir kurala göre normal bir ilişkide güvenli mesafe 60 cm civarındadır (Social Security distance).
  • Oksitosin*: İnsanda 3. kromozomda 1170 harf uzunluğunda teknik adı OXTR olan orta uzunlukta 4 parcalı (exon) bir gen tarafından kodlanan hormondur.
  • Plasebo**Farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. İlaç vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir.(alıntı Vikipedia)

OXTR geninin genetik haritası
Unbenannt-5Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltuerk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++
Kaynak:

Oxytocin Modulates Social Distance between Males and Females

The Journal of Neuroscience, 14 November 2012, 32(46): 16074-16079; doi: 10.1523/JNEUROSCI.2755-12.2012
neuros.

21 Oca 2014

Parkinson tedavisinde kullanılan bir ilaç, Multipl Skleroz tedavisinde de başarılı sonuçlar verdi



Multipl Skleroz (MS): Beyin ve omurilikteki sinir hücreleri üzerinde izolasyonu sağlayan miyelin kılıfın zarar görmesi ile oluşan otoimmün bir hastalıktır. Başka bir ifade ile öz bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bütün otoimmun hastalıklarda olduğu gibi multipl skleroz hastalığında da vücut kendi savunma sisteminin üretmiş olduğu antikorlar tarafından saldırıya uğrayarak ve kendi doku ve organlarına  zara verir.
Dünya çapında iki milyondan fazla insanı etkileyen bu hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Daha önce yapılan araştırmalar D vitamini eksikliği, enfeksiyonlar ve çevresel  faktörlerin hastalığın oluşması ve ilerlemesinde rol oynadığını göstermişti ama bunların ne derece etkili olduğu  hala tam olarak bilinmiyor.
Miyelin kılıf nedir: Miyelin kılıf, sinir hücrelerinin dış kısmını çevreleyen ve sinir hücresinin izolasyonunu sağlayan yağ bakımından zengin bir dokudur. Yapısında yaklaşık olarak % 70 yağ ve % 30 protein bulunan bu doku, izolasyon özelliğine sahiptir. Ve bu özellik, sinir hücreleri üzerinden beyne hızlı bir şekilde bilgi akışına olanak sağlar.
  Sağlıklı insanlarda miyelin kılıfın hasar görmesi durumunda, bu hasar öncü oligodendrosit
hücreleri* tarafından tamir edilir (Rejenerasyon/Yenilenme). Sağlıklı insanlardaki bu tamirat öncü oligodendrosit hücrelerinin ürettiği MBP* proteinleri ile gerçekleştirilir. Sağlıklı kişilerde düzenli çalışan bu mekanizma, MS hastalarında maalesef çalışmamaktadır.

Benzatropin’in olumlu etkisi
Multipl skleroz üzerine yapılan birçok araştırma ve tedaviye yönelik geliştirilen ilaçlar genellikle bağışıklık sistemi üzerine odaklanmıştır. Az sayıda araştırmacı ise öncü oligodendrosit hücreleri üzerinde çalışmaktadır. Bu çalışmalardan biri de „Scripps Research Institute“ den Peter Schultz tarafından yürütmektedir.
Peter Schultz’un 100.000 değişik kimyasal madde ile yapmış olduğu çalışma, parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan Benzatropin’in öncü oligodendrosit hücrelerinin çalışmasını tetikleyerek MBP proteini ürettiğini, bununda hasarlı miyelin kılıfı tamir ettiğini gösteriyor. Farelerde başarılı sonuç veren Benzatropin’in insanlarda da başarılı sonuçlar vereceği tahmin ediliyor.

Her ne kadar parkinson hastalığı ile multipl skleroz(MS) hastalığı arasında klinik bulgular açısından az bir benzerlik olsada yapılan bu çalışma, parkinson hastalarının tedavisinde başarılı olarak kullanılan Benzatropin’in Multipl skleroz hastaları için umut olabileceğini gösteriyor.
Konu hakkında yapılan açıklamada yakında klinik çalışmalara geçileceği belirtiliyor.
Öncü oligodendrosit hücreler* (Oligodendrocyte precursor cells (OPCs) : Öncü oligodendrosit hücreleri yalnızca merkezi sinir sistemi içinde bulunurlar ve küçük yuvarlak çekirdeğe sahiptirler. Yapılarında yüksek oranda heterochromatin bulunan bu hücreler Miyelin bazik proteinini (MBP) üretirler.
MBP(Myelin basic protein) :Miyelin kılıfın yapı taşı olan önemli bir proteindir.
Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltuerk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++

Kaynak 

A regenerative approach to the treatment of multiple sclerosis

Nature 502, 327–332 (17 October 2013)doi:10.1038/nature12647 Received 04 January 2013 
nature11011

Alzheimerın ilk belirtileri gözlerde başlıyor

Demans hastalığı(bunama), Tau ve Beta-Amiloid adında iki proteinin beyinde birikmesi ile ortaya çıkar. Hastalıkla birlikte beyinde hücre öl...