8 Şub 2012

Duygusal bellek kadın ve erkekte farklı çalışıyor


Duygusal hafıza kadın ve erkekte oldukça  farklı çalışıyor. 
Unutulmaması gerekeni unutmak veya unutulması gerekeni hiç unutmamak... Kadın ve erkek arasında zaman  zaman tartışmalara neden olan bu konu, kadın ve erkek beyninin farklı çalışmasından kaynaklanıyor. Kanadalı araştırmacılar kadın ve erkek beyninin „hatırlama ve unutma“ konusunda farklı çalışıtığını buldular.
Montreal üniversitesinden Marc Lavoie ve ekibinin 34 kişi ile yapmış olduğu bu araştırma „International Journal of Psychophysiology“ dergisinin ocak 2012 tarihli sayısında yayınlandı.
Metot:
17 erkek ve 17 kadının katıldığı araştırmada, deneklerin beyin aktivitelerini ölçmek için iki turda 100 değişik fotoğraf gösteriliyor.
Fotograflar konularına göre dört kategoriden oluşuyor.
  1.  Olumsuz ve az heyecan verici,
  2. Olumsuz ve oldukça rahatsız edici,
  3. Olumlu ve az heyecan verici,
  4. Çok heyecan verici erotik görüntüler,

Birinci tur:  Beyin aktivitesini ölçmek için deneklerin kafasına elektrotlar bağlanıyor ve fotoğraflar ekrandan geçirilerek beyinin hangi bölgesinin etkilendiği tesbit ediliyor.
İkinci tur:  Deneklere, ekrandan geçen fotoğrafların birinci turda görüp görmediği soruluyor. Hatırladıkları takdirde derhal  önlerinde  bulunan düğmeye basmaları söyleniyor.
Sonuç
Araştırmada, hatırlama ve unutma anında kadın ve erkek beyninin farklı bölgeleri  aktive olurken, hatırlanan ve unutulan konuların farklı olduğu  bulundu.
  • Kadınların hatırlama anında beyinlerinin iki yarısıda aktif olurken, erkeklerin sadece bir yarısı aktif oluyor.
  • Erkekler daha çok hoş olmayan konularla, heyecan verici konuları vede özellikle geçmişteki güzel cinsel deneyimleri hatırlamada daha başarılılar. 
  • Kadınlar negatif konular ile erotik deneyimleri çabuk unuturken, pozitif konuları unutmuyorlar.

Mehmet Saltürk 
+++++++++++++++++++++++
    Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
    Institute for Genetics
    University of Cologne
    +++++++++++++++++++++++

    Kaynak  

    Sex differences in memory of emotional images: A behavioral and electrophysiological investigation
    Received 26 January 2011. Revised 29 September 2011. Accepted 3 January 2012. Available online 18 January 2012.

    2 Şub 2012

    Rahim içi testosteron miktarı, erkek ve kız çocuklarının konuşma yetisini farklı etkiliyor


    Testosteron hormonu hakkında kısa bilgi

    Testosteron, vücut için çok önemli bir hormondur. Bu hormonun etkisi canlı daha henüz doğmadan yani embriyonal dönemden başlar ve ölene kadar devam eder. Testosteron bir cinsiyet hormonu olup kadın ve erkekte farklı konsantrasyonlarda bulunur. Erkeklerde testosteronun büyük bir kısmı testislerde, az bir kısmı da böbrek üstü bezlerinde üretilir. Kadınlarda yumurtalık ve böbrek üstü bezlerinde üretilen testosteronun miktarı, erkeklerde bulunan miktardan daha azdır.

    Testosteron, kanda sex hormone-binding globülin (SHBG) adında bir hormona bağlanarak organlara taşınır. ve oralarda kas gelişimi, bağışıklık sistemi, libido, vücudun kıllanması ve hastalıklara yatkınlık, otizm, depresyon, kişilik, seksüel yönelim gibi daha birçok konuda etkin rol oynayacak olan reaksiyonların başlamasına sebep olur.

    Testosteron hormonu, kadın ve erkekte her zaman aynı etkiyi göstermez.

    Testosteron miktarındaki farklılık, kız ve erkek çocuklarda konuşma yetisini nasıl etkiliyor?
    Yapılan istatistikler erkek çocukların yaklaşık %12 sinin akranlarına göre daha geç yaşta konuşmaya başladığını gösteriyor. Şimdiye kadar bunun sebebinin ne olduğu tam olarak bilinmiyordu. Avustralyadaki Western Üniversitesi ile Melbourne Üniversitesinin yapmış olduğu bir çalışmayla bu soruya cevap bulunmaya çalışıldı.

    Erkek çocuk hamileliğinde rahim içi testosteron miktarının yüksekliği, büyük bir ihtimalle konuşma yetisini olumsuz yönde etkiliyor.

    testesteronDaha önce yapılan birçok araştırma, rahim içerisinde erkek fetusun*, kız fetuse göre yaklaşık 10 kat daha fazla testosteron hormonuna maruz kaldığını gösteriyordu.

    Eğer bir erkek fetus, rahim içerisinde normalden fazla miktarda testosteron hormonuna maruz kalıyorsa, bu doğacak olan çocuğun ikinci ve üçüncü yaşlarında, akranlarına göre üç kat daha fazla konuşma zorluğu ile karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
    Yapılan bu çalışmadan ortaya çıkan başka bir ilginç sonuçta, testosteron hormonu fazlalığının, kız çocuklarında konuşmanın daha erken ve problemsiz başlamasına sebep olduğunun bulunmuş olması...

    Testosteron, beyinde iş dağılımını etkiliyor.

    Doğumun hemen sonrası göbek bağından alınan kanda yapılan hormon ölçümleri, genellikle hamileliğin son üç ayındaki testosteron miktarı hakkında ortalama bir bilgi veriyor. Beyindeki dil yeteneği ile ilgili bölümde gelişmelerinde bu evrede olması, testosteron hormonunun miktarı ile konuşma yetisi arasındaki bağı güçlendiriyor.

    Muhtemelen, testosteron hormonunun miktarı beyinin sağ ve sol arısındaki iş bölümünü önemi ölçüde değiştiriyor. Örneğin, sağ elini kullananların konuşma merkezi beynin sol yarısında, sol elini kullananların konuşma merkezinin beynin sağ yarısında olması, bu konudaki hipotezi destekliyor.

    Not : Daha önce yapılan birçok araştırmada, sağ veya sol el kullanımında rahim içi testosteron miktarının önemli olduğunu göstermişti.(Developmental instability and handedness)

    Metot

    Araştırmaya eşit sayıda kız ve erkekten oluşan toplam 767 yeni doğmuş bebek katılıyor. Bebeklerin göbek bağından kan alınıp ve testosteron miktarı ölçülüyor. Çocukların iki ve üçlü yaşlarda konuşma yetileri ölçülüyor. Ölçümler sonucunda 53 ü erkek 36 si kız olmak üzere toplam 89 çocukta konuşma problemi tespit ediliyor.

    Sonuç
    • Konuşma problemi bulunan erkek çocukların dörtte üçünde doğum sonrası testosteron miktarı çok yüksek.
    • Konuşma problemi bulunan kız çocukların doğum sonrası testosteron miktarı ise oldukça düşük.
    Rahim içi testosteron miktarının fazlalığı erkek çocuklarda konuşmayı olumsuz, kız çocuklarda ise olumlu yönde etkiliyor.
    • Fetus*; Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen ad. İlk sekiz haftanın bitimiyle, 9.-40. haftalar arasını kapsayan fetal dönem başlar. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. Fetal dönemde bulunan canlıya Fetus denilir.(Alıntı: Vikipedi)
    Mehmet Saltürk

    ++++++++++++++++++++++++
    Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
    The Institute for Genetics
    of the University of Cologne
    ++++++++++++++++++++++++

    Kaynak


    Journal of Child Psychology and Psychiatry *:* (2012), pp **–** doi:10.1111/j.1469-7610.2011.02523.x

    Bu blogdaki makaleler bir başka yayın organında kaynak gösterilmeden yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve kullanılamaz.

    Alzheimerın ilk belirtileri gözlerde başlıyor

    Demans hastalığı(bunama), Tau ve Beta-Amiloid adında iki proteinin beyinde birikmesi ile ortaya çıkar. Hastalıkla birlikte beyinde hücre öl...