Dyslexia veya türkce adı ile disleksi yazma
ve okuma zorluğudur. Bu rahatsızlık bulunan kişiler yazma, okuma ve
konuşma esnasında harf ve kelimeleri gramatik kurallara göre yerine koymada
oldukca zorlanırlar. Bu rahatsızlık doğumla başlar ve tedavi edilmezse ömür
boyu sürer. Bunun eğitimle veya zekayla ilgili bir sorun olmadığı artık
biliniyor. Ve gelişmiş batı ülkelerinde bu durum kimi zaman okul öncesi, kimi
zamanda ilkokul çağlarında fark edilerek gerekli önlemler alınıyor.
Sebep:
Rahatsızlığın sebebinin birçok gendeki
mutasyondan kaynaklandığı artık biliniyor(polygenetik).
Bu konuda aday genlerin kromozom 2, 3,
6, 18, 15 ve 18 de olduğu tahmin ediliyor. Hatta 2006 yılında Alman ve
isveçli araştırma grubu altıncı kromozomda DCDC2 geni üzerinde
birden fazla noktasal mutasyon(tek harflik)buldular. (1)
Ayrıca bu gen'in beynin gelişimi
sırasında özellikle sinir hücrelerinin beyne doğru hareketi esnasın büyük rol
aldığı bilinmektedir.
Mutasyonlu gen veya genleri taşıyan
kişilerin beynindeki işitsel-görsel algıların bulunduğu merkeze gelen bilgiler
doğru değerlendirilememektedir. Mutasyon nedeni ile normalden farklı
sentezlenen protein beyindeki ilgili bölgede fonksiyonel bozukluklara sebep
olmakta, bu da yazma esnasında harf ve kelimelerin eksik veya yanlış
yazılmasına sebeb olmaktadır.
Okuma zorluğu bulunanların %50'si,
gramatik yazma zorluğu bulunanların %60´i genetik nedenlerden
kaynaklanmaktadır. Genetik nedenlerden kaynaklanan disleksi erkeklerde
kadınlara göre iki kat daha fazla görülmektedir.
Disleksinin sınıflandırılması:
Disleksi, International
Classification of Diseases (ICD) ve Dünya Sağlık Örgütünün (WHO)
yapmış olduğu sınıflandırmaya göre dört ana gruba ayrılıyor.
- Okuma ve heceleme bozukluğu (F81.0)
- Yazım bozukluğu (F81.1)
- Aritmetik bozukluk (F81.2)
- Kombine bozukluk (okuma, yazma ve aritmetik bozuk) (F81.3)
Disleksi bir zeka geriliği değildir.
Birçok kişi ve eğitimci disleksi diye
bir rahatsızlığın olduğundan habersiz olduğu için toplumda bu kişiler öğrenme-engelli olarak
kabul ediliyor ve zaman zaman bu kişiler çevrenin olumsuz tutumu ile karşı
karşıya kalabiliyor.
Kendisinde de disleksi rahatsızlığı
bulunan ünlü ressam ve grafiker Ron Davis, disleksiyi dezoryantasyonun bir türü
olarak tanımlamakta. Davis,"Legasthenie als Talentsignal"adlı
kitabında, dezoryantasyonun doğal yeteneği geliştirdiğini söylüyor. Bu kitapta
Davis, disleksilerin resim yapmaya, matematiksel düşünmeye ve objeleri 3
boyutlu algılayıp o şekilde değerlendirmeye yatkın olduklarini belirtiyor.
Tarihte ve günümüzde tanınmış disleksiler
Bazıları nobel ödüllü olmak üzere
bilim, sanat, politik alanda olan yüzlerce tanınmış disleksi bulunmaktadır. Mesela ,Leonardo da Vinci, Albert
Einstein, Charles Darwin, Thomas Alva Edison, Alexander
Graham Bell, Mozart, Agatha Christie, Johann Wolfgang
von Goethe, Jules Verne, Ernest Hemingway, Napoleon Bonaparte ve
şimdi hayatta olmayan daha birçok kisinin mektupları ve tuttuğu notlar
incelenerek yapılan araştırmalar, bunların disleksi olduğunu göstermiştir.
Mehmet Saltürk
+++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
+++++++++++++++++++++++
Institute for Genetics
University of Cologne
+++++++++++++++++++++++
Kaynaklar:
The role of gene DCDC2 in German dyslexics
Annals of DyslexiaAn
Interdisciplinary Journal of The International Dyslexia Association© The
International Dyslexia Association 200910.1007/s11881-008-0020-7
(2) Albert
Einstein’s dyslexia and the significance of Brodmann Area 39 of his left
cerebral cortex
(3) Artistic
talent in dyslexia—A hypothesis
List of
people diagnosed with dyslexia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder